Hrant’ı Öldüren Karanlık

 
Hrant’ı Öldüren Karanlık Hrant’ı Öldüren Karanlık

Hrant’ın bir yazısında kullandığı ‘zehirli kan’ ifadesinin bağlamından koparılarak söylediklerinin çarpıtılması ve TCK 301’den yargılanması cinayete giden yolun taşlarını döşedi. 16 yıldır adaletin yerini bulmasını ve gerçek sorumluların ortaya çıkarılmasını beklerken Ogün Samast’ın tahliye edilmesi herkesi üzdü. Hrant bu vatanı sevdiği için kalıp mücadele etmeyi seçti. Onlar ceza almadı ve karanlık büyümeye devam etti. Her ne kadar verilen cezayı çekmiş olsa da Hrant’ın katilinin aramızda dolaşacak olması bana çok garip geliyor. 2007 yılında sevgili Hrant katledildiğinde üniversite 2. sınıf öğrencisiydim. Öncesinde iyi bildiğim ya da takip ettiğim bir gazeteci değildi. . Aynı zamanda Rakel Dink’in ‘bir bebekten katil yaratan karanlık’ konuşmasını düşünüyorum. Tetiği çeken Ogün Samast olsa da onu o noktaya getiren karanlık aydınlatılmadı. Ama cinayete çok üzüldüğümü ve herkes gibi altı delik ayakkabısından etkilendiğimi hatırlıyorum. Bu hedef gösterme süreci sonunda da Hrant yaşamdan koparıldı. Samast’ın eline silah verip onu katil yapanlar o içerideyken de aramızda dolaşıyorlardı. Vatan ve millet kelimelerini dillerinden düşürmeden bin bir türlü yolsuzluğa, haksızlığa ve kirli işe karışanlarla karşılaştırılamayacak kadar çok sevdi bu vatanı, çünkü bunun için bedel ödedi.

Hrant’ı Öldüren Karanlık

Samast’ın eline silah verip onu katil yapanlar o içerideyken de aramızda dolaşıyorlardı. Aynı zamanda Rakel Dink’in ‘bir bebekten katil yaratan karanlık’ konuşmasını düşünüyorum. 16 yıldır adaletin yerini bulmasını ve gerçek sorumluların ortaya çıkarılmasını beklerken Ogün Samast’ın tahliye edilmesi herkesi üzdü. 2007 yılında sevgili Hrant katledildiğinde üniversite 2. Tetiği çeken Ogün Samast olsa da onu o noktaya getiren karanlık aydınlatılmadı. sınıf öğrencisiydim. . Ama cinayete çok üzüldüğümü ve herkes gibi altı delik ayakkabısından etkilendiğimi hatırlıyorum. Vatan ve millet kelimelerini dillerinden düşürmeden bin bir türlü yolsuzluğa, haksızlığa ve kirli işe karışanlarla karşılaştırılamayacak kadar çok sevdi bu vatanı, çünkü bunun için bedel ödedi. Hrant bu vatanı sevdiği için kalıp mücadele etmeyi seçti. Öncesinde iyi bildiğim ya da takip ettiğim bir gazeteci değildi. Onlar ceza almadı ve karanlık büyümeye devam etti. Bu hedef gösterme süreci sonunda da Hrant yaşamdan koparıldı. Her ne kadar verilen cezayı çekmiş olsa da Hrant’ın katilinin aramızda dolaşacak olması bana çok garip geliyor. Hrant’ın bir yazısında kullandığı ‘zehirli kan’ ifadesinin bağlamından koparılarak söylediklerinin çarpıtılması ve TCK 301’den yargılanması cinayete giden yolun taşlarını döşedi.