Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. - Songül çok güçlü bir kadın. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. ",. . Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. (Gülüyor. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. . Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Şimdi sekiz yaşında oldular. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. - Songül çok güçlü bir kadın. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. (Gülüyor. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. . ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Şimdi sekiz yaşında oldular. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Eskiden sosyal medya mı vardı. ",. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. . Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok.